Yeah... Evet Oh, oh (oh, oh) Oh, oh (oh, oh) Woah (woah...) Voah voah Woah, woah Vay vay, vay You good, T-Minus? İyisin, T-Minus? Oh Oh You can meet me at the London (London) Londrada buluşabiliriz If you find time, we can run one (run one) Eğer zamanın varsa, bi koşabiliriz Talk about some things, we can undo (undo) Bi şeylerden bahset, geri de alabiliriz You just send the pin, I can find you (you) Sadece bi işaret gönder, seni bulabilirim 6'1" on the money, 9'2" (9'2") 6'1 ", parayla 9'2" You just say the word and I'll run through Sadece bi kelime söyle arasından geçeceğim. Two texts, no reply, that's when I knew İki metin, cevap yok, bu bildiğim zaman I knew, I knew, yeah I knew Biliyordum, biliyordum evet biliyordum Yeah Evet Circumnavigate the globe, as the cash grows (grow) Nakit büyüdükçe, dünyayı dolaş Get a nigga whacked, like you get the grass mowed (mowed) Çimenleri biçmek gibi bir zencinin sarhoş olmasını sağla (Mowed) I