Biraz daha sarıp sarmala beni (wrap me up a little more) Biraz daha dokun yalnızlığıma (touch my loneliness a little more) Biraz anla ne demek istediğimi (try to understand what i want to say a little ) Biraz dinle duygularımın dilini (listen to the language of my feelings a little) Biraz daha kalda düşün yeniden (stay a little more, think again) Biraz anla bendeki bu hüzün neden (try to understand a little why i'm gloomy) Biraz anla, biraz dinle biraz daha sev (understand a little, listen a little, love a little) Kolay değil kolay olmaz o kadar (not easy, not easy at all) Kolay değil olursa bu bir olay (not easy, if it happens,it's a phenomenon) İki insan sevgiyle bir arada (two people connected with love) Kolay değil olursa bu bir olay (not easy, if it happens,it's a phenomenon) Bin bir defa ah şu kalbim kırıldı (ah, this heart of mine got broken a thousand times) Bu izler hep o eski acılardan (these scars are all from that old sufferings) Cesaretim hemen hemen hiç kalm